Kadının ayakları küçücüktü. Gözlerinden bahsetmiştik az önce, kendi bulsa rengini bukadar mavi olmazdı. Ayışığında yakamoz misali dalgalar olurdu gözlerinde, anlatsalardı inanmazdım. Siz inanırmısınız bilmem ama ben gördüm sahil kenarında denizanalarına birlikte bakarken, hafiften soğuktu, güneş daha yeni batmıştıki ay parlamaya başlamıştı. Bulutlar son şekillerine girerken yakamoz parlaklığı inceden başlamıştı. Son tur son şekillerdi çünkü birazdan gece bulutlara da inicekti orda durucaklar ama kaybolucaklardı. Bulutların son şekli sizin aklınızda canlanan şekildi evet işte oydu. Ne gördüğüm bana kalsın orda değildiniz yaşamıştım görmüştüm anlatarak büyüyü bozamam. Lakin seneler evvel hani o masallar zamanı varolan bi Anka kuşu vardı ya işte o aşık olmuştu hemde hiç olmayacak bi kargaya. Hikayenin masal yanı devam ededursun onada girmiycem. Benim hissettiğim denizin üst tabakasıyla Ay'ın birleştiği hani o maviyi parlatan beyaz, işte ordaki danslardı. Ayna olup kadının gözüne akmıştı. Kadının kızıl saçı günbatımı rengiydi hani o bahsettiğim ay'ın tam çıkma vakti o kısa süreli zamanın rengi. Nefesi o ara vakitin sıcaklığı kadardı, ne gün sıcağı nede gece soğuğu. Tam arasıydı. Teninde güzeller güzeli deniz kokusu. Varolana kendince varlık sebebi bulmak nekadar da güzeldi. Tutkulu bişekilde tutardı ellerimi. Kadın masal kuşları zerafetindeydi. Benim içimde çalan türküdeyse viyalo vardı hemde boyalı. Gece inerken yavaş yavaş gece mavisinin içinde parlayıverdi gözleri. Dudakları ateş kırmızısıydı ve öylece öpüverdim. Gece aynı geceydi, kadın aynı kadın, ben ise ben içinde farklı bir bendim...
Şarabın üstüne rakı mı içilir kaptan? İkisi de güzeldir ama bırak karışmasınlar. Alacalı pembe senin nene gerek, kırmızı ayrı, beyaz ayrı güzeldir kaptan. Bi bildiğin mi var kaptan, benim aklım kıttır anlamam. Şarap ayrı güzeldir, rakı ayrı, karıştıramam. Şarapta çare olmaz, rakı da evlat. İçtikçe içerinde kalır. Hele şarap bi oturdu mu kalbine kaldıramazsın. Şarap içersen o olursun, rakı içersen kendin olursun. Ben ne kendim olmayı ne de o olmayı seçtim evlat. Şarap içersem O oluyordum rakı içersem BEN. Ben bir olmaktan yanayım evlat. Ne sadece ben aşık olayım ne de sadece o. Karışmak lazım evlat birbirine karışmak. İçerde, kalbin taaaa içinde. İçtiğinin midene mi gittiğini sanıyorsun evlat? Kalbi doldurur rakıyla şarap. Sadece birini içersen ya acı çekersin ya da çektirirsin, bu sarhoş eder insanı. Acı çekmek ya da çektirmek mutluluk değildir evlat, değildir sadece rakı içmek, sadece şarap içmek. Mutluluk her ikisini de karıştırabilmektir. O zaman hazdan değil mutluluktan sarho...
Yorumlar
Yorum Gönder