Ana içeriğe atla

550 Km. SAĞDA


Kıyının kenarında ara sıra kaçıp gitmek isteyen kızın hikayesidir bu. Kız ara sıra alkol almakta ve bu yüzden kaçıp gitmeyi istemektedir. Her alkol sonrası kalbi yavaşlar. Yavaşlayan kalp düşüncelerle etkileşmekte, birbirinden ayrı olduğuna inanılan kalp ile beyin birlikte çalışmaktadır. Yavaş yavaş ve duygulu düşüncelerle... Bu etkileşimli çalışma öz düşünceleri içermektedir. Geri kalan bütün düşünceler kalp çalışabilsin diye beyin tarafından yok edilmiştir. Kız durumunun farkındadır, kaçıp gitmezse kalbi duracaktır bunu bilmektedir. Kaçıp gitmenin hayali bile az da olsa can vermektedir.

İlk kaçıp gitme hayali eski bir çay ocağında kurulmuştur. Daimi müşterisidir çay ocağının. Küçük tabure üzerinde telveli türk kahvesi içip tavla oynarken kurmuştur hayalini. Gitmeliyim ama gidemem ikilemi ilk orda başlamıştır.

Tavla biter, fincan boşalır, ocağa selam verilip çıkılır. Alkolsüz başlayan düşünce alkol alındıkça içten içten dışa çıkmaktadır. Bir ORASI vardır düşünde, neden ORASI, niye ORASI,ORASI neresi bilmemektedir. Fakat ORASI onun özgür alanıdır. ORADA ne yapacağını da bilmemektedir. Oyunlar mı oynayacaktır, yeniden mi başlayacaktır, çilek mi yetiştirecektir, şarap mı içecektir, kendini sevmekten bıkmıştır artık bir başkasını mı sevecektir, yoksa kayıp mı olacaktır, bilinmemektedir.ORASI bir hayaldir ve kaçıp gidince gerçek olacaktır. ORASI kalbine iyi gelecektir en azından bunu bilmektedir.

Açar kırmızı şarabını doldurur kadehi her zamanki yere kadar, içer. Kalbi yavaşlar. İkinci kadehte biraz daha arttırır şarabı, biraz daha kalbi yavaşlar. Üçüncü kadehi ağzına kadar doldurur, şarap taşmadan durdurur kendini. Kalp ile beyin etkileşimdedir, cesareti yoktur şarabın dökülmesine. Şarap taşsa gidecektir ORAYA fakat taşıramamış durdurmuştur kendini. Farkındadır artık. Yavaş yavaş kendine gelir, üçüncü kadehi fondipleyip dördüncüyü doldurmaya başlar, sakin ve sessizdir. Pencere önünde duran mavi kuşun ötüşünü duyar neşelenir biraz. Kadeh alabildiğine dolar, kız izlemektedir kendini. Kendi yaptığına heyecanlanır. Acaba kadeh taşacak mıdır, kendi içinden kendini izlemektedir. Kadeh tepeleme dolar, şarap kadehin kenarından yavaşca süzüle süzüle taşar. Kadehten akar yerde göllenir. Şişe boşalana kadar bekler. Mutlu hisseder kendini.

Mavi kuşun ötmesi bir olasılıktır, bir başka yerde değil pencerenin önünde ötmeyi seçmiştir. Kızın kaçıp gitmesi için olanak sağlamıştır. Mavi kuş neden oradadır, niye oradadır bilinmemektedir. Islak son kadeh şarap mutlu bir ifadeyle kuşun ötüşü eşliğinde her yudumda ayrı bir zevkle içilir. Son yudumda mavi kuş kanatlanır uçar. Geri dönmektedir artık. Yaklaşık 550 km. sağda eski bir şehirde yaşamaktadır.

Kız mavi kuşun kanatlanışını seyreder ve uçtuğu yere doğru kendi kaçışını başlatır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞARAP İLE RAKI

Şarabın üstüne rakı mı içilir kaptan? İkisi de güzeldir ama bırak karışmasınlar. Alacalı pembe senin nene gerek, kırmızı ayrı, beyaz ayrı güzeldir kaptan. Bi bildiğin mi var kaptan, benim aklım kıttır anlamam. Şarap ayrı güzeldir, rakı ayrı, karıştıramam. Şarapta çare olmaz, rakı da evlat. İçtikçe içerinde kalır. Hele şarap bi oturdu mu kalbine kaldıramazsın. Şarap içersen o olursun, rakı içersen kendin olursun. Ben ne kendim olmayı ne de o olmayı seçtim evlat. Şarap içersem O oluyordum rakı içersem BEN. Ben bir olmaktan yanayım evlat. Ne sadece ben aşık olayım ne de sadece o. Karışmak lazım evlat birbirine karışmak. İçerde, kalbin taaaa içinde. İçtiğinin midene mi gittiğini sanıyorsun evlat? Kalbi doldurur rakıyla şarap. Sadece birini içersen ya acı çekersin ya da çektirirsin, bu sarhoş eder insanı. Acı çekmek ya da çektirmek mutluluk değildir evlat, değildir sadece rakı içmek, sadece şarap içmek. Mutluluk her ikisini de karıştırabilmektir. O zaman hazdan değil mutluluktan sarho...

YARIM HİKAYE, MECALİM YOK

27 yaşındayım ve hiç birşey eskisi gibi olmayacak. Hala mutsuz biten hikayelere ağlarım. Önümüzde bi hayat vardı ve sen başaramadın denildiğinde evde anneme çaktırmadan ağlarım. Annem çakar tabi o ayrı. Hayatın yapmam gereken şeyleri yapamadığımda sevgiyi kesmesi ne kadar kötü.

Kırmızı Gözlüklü Kızın Hikayesi

Kırmızı gözlüklü kızın mektubudur bu hikaye; Öyle geçmişlere gitmeye pek gerek yoktur yakın zaman hikayesidir. Kalp kırıklığından gözlerim doluyken oturduğum kaldırımda unutulmuş gözlüğün hikayesidir. Gecenin en güzel hediyesi oldu bana, takınca iyi hissettim, yaşlarım kesildi. İçtiğim onca şarabın etkisiyle  uzanıp kaldırıma seyre daldım gökyüzünü. Ne yanımdan geçenler umrumdaydı ne de ben onların. Düşler başladı. Acaip hissettim , yüzme bilmeden suya atlayan benim çırpınmalarım bitmişte boğulmaya doğru bilinç kaybının huzurlu vefatı içindeydim, en yukarda … gökyüzünde. Sarhoştum belki de mide bulantısı boğuyodu beni Ayak sesi duydum bi çift derken çekip aldı gözlüğü vücuduma düştüm, ayıldım. Ağlıyodu. Taktı gözlüğü YETERİ KADAR AĞLADIM dedi , BEN GİDİYORUM BANYOYU TEMİZLİYCEM. Yürümeye başladı. Tanımıyodum, bi anda yeretti hayatımda. Sanki davet etmiş gibi peşinden yürümeye başladım bikaç adım kala yavaşladım, mırıldanıyodu, oturaklı küfürler salladı, arkasındaydım....