Ana içeriğe atla

RASTGELE RASTLANTI


Deklanşöre basmadan daha, kadraja sığdım.
Bulanıktım, kenardan daha yeni girmiştim içeri, yüzüm belli değildi.
Rastgele oradan geçerken dahil olmuştum mevzuya ve o fark etmedi.
Omzunun üzerinden görünüyordum biraz
Ve fotoğrafı çeken mini minnacık bi bulgar kızçesiydi
Makinesine sığdırırdı kendi eşrafını ve tabi en büyük yeri kendi umudu kaplardı
Umutları da vardı elbette sanat icra ederdi
Şip diye basardı şak diye çekerdi
Şipşak bi hayatı vardı
Ben bunları bi rastlantıda öğrendim
Rastgele geçerken ordan dahil oldum kadraja
Adını bilmediğim bi haspanın sol omzunda yer ettim, biraz uzakta arkada
Haspamız uzaktan bağırdı
‘’Beyzademiz buyurmaz mısınız, arkada bulanık kalmayınız yanımızda daha net çıkarsınız’’
‘’Geçmişe bi el sallayıp geliyorum’’ dedim
Elimi kaldırıp bi kaç kez salladım
İstanbul’un şair isimli vapurları aldı götürdü her şeyi
Az açıkta bulutların dayanamayıp üzerini örtmesiyle bitmişti her şey
Kızçe uzaktan bağırdı:
‘’Koşun beyzademiz sizin kadar boşluk açtım fotoğrafta, güzelimiz haspamızın yanında, yaklaşınca netleşirsiniz. Aman ha sakın üzmeyin beyzademiz narindir haspamız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞARAP İLE RAKI

Şarabın üstüne rakı mı içilir kaptan? İkisi de güzeldir ama bırak karışmasınlar. Alacalı pembe senin nene gerek, kırmızı ayrı, beyaz ayrı güzeldir kaptan. Bi bildiğin mi var kaptan, benim aklım kıttır anlamam. Şarap ayrı güzeldir, rakı ayrı, karıştıramam. Şarapta çare olmaz, rakı da evlat. İçtikçe içerinde kalır. Hele şarap bi oturdu mu kalbine kaldıramazsın. Şarap içersen o olursun, rakı içersen kendin olursun. Ben ne kendim olmayı ne de o olmayı seçtim evlat. Şarap içersem O oluyordum rakı içersem BEN. Ben bir olmaktan yanayım evlat. Ne sadece ben aşık olayım ne de sadece o. Karışmak lazım evlat birbirine karışmak. İçerde, kalbin taaaa içinde. İçtiğinin midene mi gittiğini sanıyorsun evlat? Kalbi doldurur rakıyla şarap. Sadece birini içersen ya acı çekersin ya da çektirirsin, bu sarhoş eder insanı. Acı çekmek ya da çektirmek mutluluk değildir evlat, değildir sadece rakı içmek, sadece şarap içmek. Mutluluk her ikisini de karıştırabilmektir. O zaman hazdan değil mutluluktan sarho...

YARIM HİKAYE, MECALİM YOK

27 yaşındayım ve hiç birşey eskisi gibi olmayacak. Hala mutsuz biten hikayelere ağlarım. Önümüzde bi hayat vardı ve sen başaramadın denildiğinde evde anneme çaktırmadan ağlarım. Annem çakar tabi o ayrı. Hayatın yapmam gereken şeyleri yapamadığımda sevgiyi kesmesi ne kadar kötü.

Kırmızı Gözlüklü Kızın Hikayesi

Kırmızı gözlüklü kızın mektubudur bu hikaye; Öyle geçmişlere gitmeye pek gerek yoktur yakın zaman hikayesidir. Kalp kırıklığından gözlerim doluyken oturduğum kaldırımda unutulmuş gözlüğün hikayesidir. Gecenin en güzel hediyesi oldu bana, takınca iyi hissettim, yaşlarım kesildi. İçtiğim onca şarabın etkisiyle  uzanıp kaldırıma seyre daldım gökyüzünü. Ne yanımdan geçenler umrumdaydı ne de ben onların. Düşler başladı. Acaip hissettim , yüzme bilmeden suya atlayan benim çırpınmalarım bitmişte boğulmaya doğru bilinç kaybının huzurlu vefatı içindeydim, en yukarda … gökyüzünde. Sarhoştum belki de mide bulantısı boğuyodu beni Ayak sesi duydum bi çift derken çekip aldı gözlüğü vücuduma düştüm, ayıldım. Ağlıyodu. Taktı gözlüğü YETERİ KADAR AĞLADIM dedi , BEN GİDİYORUM BANYOYU TEMİZLİYCEM. Yürümeye başladı. Tanımıyodum, bi anda yeretti hayatımda. Sanki davet etmiş gibi peşinden yürümeye başladım bikaç adım kala yavaşladım, mırıldanıyodu, oturaklı küfürler salladı, arkasındaydım....