Ana içeriğe atla

KIRMIZI PANTOLON


Niye? diye sordun.
Bilmem dedim.
Beyoğlu’na benzediği için gidelim mi? dedim.
Dişlerin ne güzel dedin.
Sustum,
Ellerimle beyaz perdeye gidelim mi? dedim.
Başka zaman.
Beyoğlu’na gidelim dedim.
Ellerimle konuştum
Yine başka zaman.
Saçların uzun dedim
Evet dedin
Babanı çok sevdim.

O nerde dedim, ellerimle
İstanbul’da uzakta
Ne kadar uzakta dedim
Dedin iki ay
Beyoğlu’na gitsek ya dedim
Sıkılmadın fark ettim

Teoman dinlettim
Güldün biraz
Hayalperest olduğunu söyledin
Ellerini içine soktun
Fark ettim üşüdün çok

Ufaktı ellerin
Dokunsam ısınacaklardı
İstedim
İki ay geç kalmıştım
Bi sigara içebilir miyim dedim
Dedin içme!
Bi umutla içmedim

Üçüncü kez hayalperest çaldı dinledik
‘’o kadar güzelsinki çok çirkin kaldım yanında’’dedim
Üşüdük hadi gidelim dedin
Birbirimize dokunmadan ayrıldık yine
Kapıdan girerken dönüp baktın
Dokunmuş kadar olmuştun

Beraber mi uyuduk fark etmedim
Ama uyandığımda yoktun
Hayal miydin yine?
Sonra n’olcak ki dedim
Hayal olsa n’olcak
Nasıl olsa gerçek yoktu
Sonra yine hayalin geldi
Saatlerce bi bankın üzerinde bir şeyler yaşadık
Bişiydi, ne olduğunu bilmiyodum

Hayatımızda kedi imgesi vardı
Korktun
Yarım saat de olsa kaçırmıştım seni kediden
Bilmediğin bir yere götürmüştüm
Parmaklarımızın kenarlarını ısırdığımızı fark ettik
Işıklar ne güzel dedin çimlerin içinden geçerken
Eski taşlardan yapılmış bir bina vardı
Hayalinde ne vardı bilmiyorum ama
Ben kırmızı şarap bitene kadar seninle dans ettiğimi hayal ettim
Topuklu ayakkabıların vardı ve saçların uzundu

Yarım saat bitti
Sarhoşluğum geçti sandım
Yanımda yoktun
Hayal bitti ve onunla beraberdin
Tekrar hayal ettim
Gelmedin

Bir karar vermeni isteme hakkım vardı
Sana dokunmakla dokunmamak arasında kalmıştım
Öpmekle öpmemek arasında
Hayallerimden başka hiçbir şeyim yoktu.
Hikayeninse en güzel olmasını istiyordum.

Saçma sapan uyandım
Yürüdüm sadece
Karşıdaydın ve kırmızı pantolonun vardı altında
Benim hayallerimde kırmızılaşmaya başladı

Topuklu ayakkabıların olmadan dansa gittin
Gittim dolabıma baktım ayakkabıların orada yoktu
Ben almamıştım gece
Neredeydi onlar?

Birinin geldiğini söyledin
Elinde çantalar vardı
İçinde geceliğin
Gittin ve hala ordasın

Ben başka bi evdeyim
Başımı camdan çıkarıp sağa çevirdim
Etrafa baktım kimse yoktu
Kırmızı pantolon hayaliyle uyudum
İyi geceler

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞARAP İLE RAKI

Şarabın üstüne rakı mı içilir kaptan? İkisi de güzeldir ama bırak karışmasınlar. Alacalı pembe senin nene gerek, kırmızı ayrı, beyaz ayrı güzeldir kaptan. Bi bildiğin mi var kaptan, benim aklım kıttır anlamam. Şarap ayrı güzeldir, rakı ayrı, karıştıramam. Şarapta çare olmaz, rakı da evlat. İçtikçe içerinde kalır. Hele şarap bi oturdu mu kalbine kaldıramazsın. Şarap içersen o olursun, rakı içersen kendin olursun. Ben ne kendim olmayı ne de o olmayı seçtim evlat. Şarap içersem O oluyordum rakı içersem BEN. Ben bir olmaktan yanayım evlat. Ne sadece ben aşık olayım ne de sadece o. Karışmak lazım evlat birbirine karışmak. İçerde, kalbin taaaa içinde. İçtiğinin midene mi gittiğini sanıyorsun evlat? Kalbi doldurur rakıyla şarap. Sadece birini içersen ya acı çekersin ya da çektirirsin, bu sarhoş eder insanı. Acı çekmek ya da çektirmek mutluluk değildir evlat, değildir sadece rakı içmek, sadece şarap içmek. Mutluluk her ikisini de karıştırabilmektir. O zaman hazdan değil mutluluktan sarho...

YARIM HİKAYE, MECALİM YOK

27 yaşındayım ve hiç birşey eskisi gibi olmayacak. Hala mutsuz biten hikayelere ağlarım. Önümüzde bi hayat vardı ve sen başaramadın denildiğinde evde anneme çaktırmadan ağlarım. Annem çakar tabi o ayrı. Hayatın yapmam gereken şeyleri yapamadığımda sevgiyi kesmesi ne kadar kötü.

Kırmızı Gözlüklü Kızın Hikayesi

Kırmızı gözlüklü kızın mektubudur bu hikaye; Öyle geçmişlere gitmeye pek gerek yoktur yakın zaman hikayesidir. Kalp kırıklığından gözlerim doluyken oturduğum kaldırımda unutulmuş gözlüğün hikayesidir. Gecenin en güzel hediyesi oldu bana, takınca iyi hissettim, yaşlarım kesildi. İçtiğim onca şarabın etkisiyle  uzanıp kaldırıma seyre daldım gökyüzünü. Ne yanımdan geçenler umrumdaydı ne de ben onların. Düşler başladı. Acaip hissettim , yüzme bilmeden suya atlayan benim çırpınmalarım bitmişte boğulmaya doğru bilinç kaybının huzurlu vefatı içindeydim, en yukarda … gökyüzünde. Sarhoştum belki de mide bulantısı boğuyodu beni Ayak sesi duydum bi çift derken çekip aldı gözlüğü vücuduma düştüm, ayıldım. Ağlıyodu. Taktı gözlüğü YETERİ KADAR AĞLADIM dedi , BEN GİDİYORUM BANYOYU TEMİZLİYCEM. Yürümeye başladı. Tanımıyodum, bi anda yeretti hayatımda. Sanki davet etmiş gibi peşinden yürümeye başladım bikaç adım kala yavaşladım, mırıldanıyodu, oturaklı küfürler salladı, arkasındaydım....