Ana içeriğe atla

Varınca haber et.

Bi cumartesi rakiyi çok içip yanına gittim.

Varınca haber veremedim. Bi yere de varamadım pek. Sevgim havada kaldı. Ona da varamadım, kendime de gelemedim. Günlerdir havadayım. Doğudan batıya bi uçağın içinde yerçekimim kayıp.

Ailem olsun istedim. Sevgi görmedim değil sevgi de gördüm sevgisizlikte. Aileden gördüm herşeyi. Çocukluktan başlar ya her şey. Bildiğin aşk annenle babanınki. Ötesini nerden bileceksin. En fazla bi adım daha öteye gidebilirsin iki gözümün çiçeği. Onlardan bi adım öteye. Bi annemi bilirim bi babamı. Ötesine baktım ama içime işleyen onlardı.

Ne filmlerdeki gibiydi hikaye ne de benim yaşadıklarım gibi. Ne yapsan olmaz ya bazen, ne yaptıysam olmadı. Bildiğim aile bu kadardı. Kendiminkini kuramadım.

Ailem ol istedim. Sevgin olsa karlı dağlı şehirlerin birinde de yanında dururdum. Yanına geldiğimde bi dal gül bulsam ben mutlu olurdum. Güzel misafir ettin iyi davrandın üzmedin mutlu ettin. Bilmediğim yatağında tek başına yatarken o gece ne düşündün? Söylemedin söylemezsin.

Anılarına baktın mı hiç elele tutuştuk mu? Ben sarılmadan bana sarıldın mı? İçinden gelmeyen bu içinde neler mutlu etti seni? Kahvaltın efsaneydi.

Şehrinden giderken sarılma dedin. Ben durdurdum kendimi laf olurdu söz olurdu. Ayazın içinde sen sarıldın mutlu ettin beni.

Bilmem kaç sefer sayılı bi uçağın içerisinde hala havadayım. Doğudan batıya ince cümleler kurdun. Bulutlardan düşen gülleri gözlerimle gördüm. Kimseye demedim.

Yere indiğimde sağım solum ayrı dengede dengesini kaybetti. Hamuş'a döndüm bi süre sustum. Evvelim ahirim.

Eski düzende sakinledim yine gece oldu gündüz oldu. Yaşlandım biraz. Eskiden hayallerimde bi kızım vardı, adı vardı. Şimdi o da yok. Kızım olsa ismi ne olurdu diyorum, bulamıyorum. Görüntüler de siliniyor yavaştan hayaller gibi.

Bazen duyduğum sol yanımdan gelen kendi sesimi duyamıyorum uzun zamandır.  Kimse sevmedi mi seni. Sırtım ağrıyo uzun zamandır yaslanamıyorum. Burda duruyorum, biraz durmam lazım sonra devam edicem.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞARAP İLE RAKI

Şarabın üstüne rakı mı içilir kaptan? İkisi de güzeldir ama bırak karışmasınlar. Alacalı pembe senin nene gerek, kırmızı ayrı, beyaz ayrı güzeldir kaptan. Bi bildiğin mi var kaptan, benim aklım kıttır anlamam. Şarap ayrı güzeldir, rakı ayrı, karıştıramam. Şarapta çare olmaz, rakı da evlat. İçtikçe içerinde kalır. Hele şarap bi oturdu mu kalbine kaldıramazsın. Şarap içersen o olursun, rakı içersen kendin olursun. Ben ne kendim olmayı ne de o olmayı seçtim evlat. Şarap içersem O oluyordum rakı içersem BEN. Ben bir olmaktan yanayım evlat. Ne sadece ben aşık olayım ne de sadece o. Karışmak lazım evlat birbirine karışmak. İçerde, kalbin taaaa içinde. İçtiğinin midene mi gittiğini sanıyorsun evlat? Kalbi doldurur rakıyla şarap. Sadece birini içersen ya acı çekersin ya da çektirirsin, bu sarhoş eder insanı. Acı çekmek ya da çektirmek mutluluk değildir evlat, değildir sadece rakı içmek, sadece şarap içmek. Mutluluk her ikisini de karıştırabilmektir. O zaman hazdan değil mutluluktan sarho

……BÖYLE AŞKIN IZDIRABINI

Sikerim böyle aşkın ızdırabını. Dokunmayın bana. Yok olmam merak etmeyin. Sizleri severim. Rakı içerim her birinizin yerine. Kar yağınca karda gezerim. Yok olasım yok, kar kadar beyaz değilim Kirlendim ben biraz Birazdan da hallice, siyaha yakın Renkler nerde? Hatırlamayorum Ben böyle aşkın ızdırabını… Yokolurum belki, sizlerde benle birlikte Her yudumda Üşürüm bembeyaz karın üzerinde, Kalbim soğur Sizleri seveyordum Renk yok Beyaza beş kala siyahlığımda uçar yokolur Rakı içerim inceden inceden Ben böyle ızdırabı… Aşk yok İnceden inceden üzerime birikir kar Kaybolurum Sizleri sevdim, yokoldum Bembeyaz karın üzerinde bembeyaz bir çıkıntıyım Kar kalkmaz sizde geçmezsiniz

Halet-i Ruhiyem

Hep olsaydı bilirdi İstanbul aşkı bilmesine lakin hep olmaz İstanbul'da aşklar. Doğam bilmez şehrini, kendi şehrindeki aşkın kokusunu... Aşk yer değiştirir, başka başka şehirlerde varolur. Göbeğim kadar sakin ve sessizdir ruhum, en az onun kadar aç veyahut martılar kadar. Sakince gelip ruhumu doyurabilirim ve sen zaten bilirsin aç olup olmadığımı. Gözünle çağırıp elini uzatman yeterli. Beni sevdiğini bilirim varsın denizde binlerce balık olsun, uzattığın benimdir. Senin maviliğin denizden daha fosforlu ve güvenilirdir çünkü denizden baban çıkar ve ben onu yemek zorunda kalabilirim. Halet-i ruhiyem sakin görünür benim, aldanmamak lazım. Yukarıda en yukarıda bulutların arasında bile gökyüzünden daha fosforludur gözlerin gördüm, bilirim. Halet-i ruhiyemin sakinliğine burda inanırım. Baktıkça gözlerine üzerinden dökülen suyun tende verdiği rahatlama hissiyatı kadar bilinçsizleşebilirim. Ve sırtım öpülürken bukadar çok sevinmemiştir bi çift dudak kadar değerli olduğuna. Tut elimde